Ana sayfa Köşe Yazısı Shadowlands Büyük Dreadlord Komplosu

Shadowlands Büyük Dreadlord Komplosu

37415
0
PAYLAŞ
Dreadlord
Dreadlord

Dreadlord veya daha yaygın bilinen adı ile Nathrezim ırkı hakkında yakın zamana kadar bilgimiz oldukça sınırlıydı demek doğru olur. Ancak yeni eklenti paketi Shadowlands ile ortaya çıkan bilgiler ışığında aslında bunun ne kadar bilinçli olduğunu görmekteyiz. Eklenti paketindeki Revendreth bölgesinde Spire of the Unseen Guests adlı yerde bulunan Lost Journal adındaki eşya gündeme adeta bomba gibi düştü diyebilirim.

Bu yazıyı okumadan önce bol miktarda Spoiler içerdiğinden bahsetmeden olmaz. Çünkü bazı kısımları yorumlamak ve doğru anlamak için Shadowlands macerasında bayağı bir ilerlemiş olmanız gerekiyor. Bazı ilgiler ise oyun dışı kaynaklarda bulunmakta eğer okumaya niyetiniz varsa şimdiden uyarmış olayım.

Dreadlord Balnazzar

Bu kitapta yazılanları detaylıca analiz etmeden önce dikkat çekmek istediğim bir yer var. Unseen Guest kelimesi daha önce 2009 yılında çıkan Ashbringer çizgi romanında Balnazzar kendi ırkının aslen Thal’kituun veya Unseen Guest (Görülmeyen Misafir) olduğunu açıklıyor. Kitabın bulunduğu yerin aynı ismi taşımasının basit bir rastlantı olmadığını rahatça söyleyebiliriz sanırım.

En harikulade ve muhteşem Üstadımız,

Rakiplerimiz üzerinde uzun bir çalışmadan sonra gözlemlerimi tamamladığımı belirtmekten memnuniyet duyuyorum.

Lütfen bu notu, daha sonra devam edecek olan tam raporumdan önce kabul edin.

Burada raporu yazan kişiye yapılan atıf ve rakipler üzerine yapılan gözlemlerden bahsediliyor. Kitabın geri kalanını okudukça bu kısım daha anlamlı gelmeye başlayacak.

Bazı hedeflerimizin devrilmesinin diğerlerinden daha zor olacağını tahmin ediyoruz. Ancak her biri farklı şekillerde manipülasyona meyilli ve temsilcilerimiz çoktan içlerine sızmış durumda.

Ne de olsa bu, bizi var ettiğiniz en önemli görev. Söylemekten hoşlandığınız gibi: Bir arzu anlaşıldığında istismar edilebilir.

Bu kadar ön söz yeter. Bulgularımızı özetlememe izin verin.

Rapor sahibinin farklı hedeflerin içine sızarak nasıl istenilen şekilde yönlendirilebileceğinden bahsediliyor. Warcraft evreninde bu şekilde davranan kim denildiğinde akla gelen ilk ırk Dreadlord oluyor doğal olarak.

Ancak bu kısımda dikkat edilmesi gereken bir nokta daha var. Metnin ikinci paragrafının başında Sire kelimesi kullanılmış. Bu kelime birebir çeviri olarak kullanıldığında doğurmak anlamına da geliyor. Aynı zamanda fantastik edebiyatta yeni vampir yaratılması anlamında da kullanılmakta. Dreadlord ırkı vampir özellikleri gösteren bir ırk.

Titanlar birçok yönden, manipüle edilmesi en kolay olanı olacaktır. Tek hedefleri, gördükleri her şeye düzen dayatmak.

Onlara Düzen isteklerine karşı çıkan bir güç gösterin ve onlar onu yok etme dürtüleriyle kendilerini tüketecekler.

Görünüşe göre amaç bakımından birleşik olan panteonları içten bölünmeye karşı savunmasız.

İşte işlerin karışmaya başladığı nokta. Raporu yazan kişi titanları gözlemlemiş ve onların bölünmesi için neler yapılması gerektiğini ortaya çıkarmış. Bu yazı yazıldığında henüz Sargeras aralarından ayrılmamış çünkü “birleşik olan patheon (tanrı topluluğu)” tanımı kullanılmış. Sadece bu kelime bile bu yazının binlerce yıl önce yazılmış olduğu gösteriyor.

Sargeras

Warcraft Chronicles kitabında Sargeras’ın Void Lordları ile karşılaşmasının Void enerjisi ile beslenen bir grup Dreadlord olması bizleri artık şaşırtmamalı.

Void lordları bizi açık kollarıyla karşılıyor. Bin gerçekleri ile o kadar meşguller ki, onların aralarına ektiğimiz yalanları görmezden geliyorlar.

Onları diğer rakiplerimize karşı bir engel olarak konumlandırmak için geniş erişimlerini kullanabileceğimize inanıyorum.

Yine de temkinli davranıyoruz. Birden fazla sonucu gözlemledikleri için bizim geleceğimizi önceden tahmin edebilecekleri düşünülebilir.

Bu kısımdan da Void lordlarının çoktan içine sızıldığı sonucunu çıkartıyoruz. Hatta düşünülürse Burning Legion dahil tüm kozmolojik güçlerin Void’e karşı olmasının bir sebebi, onların bu geniş erişimlerinin engellenmesi için tasarlandığı düşünülebilir. Sürekli olarak en büyük kötünün Void olduğunun söylenmesi iyi kurgulanmış bir propaganda olma ihtimali bile var.

Titanlara benzer şekilde, naaru ve bekçileri amaç olarak tek bir doğrultuda ilerliyorlar. Doğrusal bir yola bağlılıkları bariz bir eksiklik.

Haklı oldukları kanıtlanmaktan başka hiçbir şeyin tadını çıkarmıyorlar, bu yüzden eğer birimizi kendini değerli Işığına dönüştürdüklerine inanırlarsa, kesin olarak o ajana güveneceklerdir.

Burada ilk defa Naaru’ların bekçilerinden söz ediliyor. Bu varlıklar kim ve neden henüz görülmedikleri henüz netlik kazanmış bir konu değil. Ancak işin ilginç kısmı Işığa döndürülen bir ajandan bahsediliyor. Bu yazı yazılırken henüz plan aşamasında olan bu fikrin şu anda Lothraxion olarak karşımıza çıkma ihtimali son derece yüksek.

Dreadlord Lothraxion

Yaşamın taraftarları, muhaliflerimizin en sinsi olanları, belki de doğaları bizimkine çok zıt olduğu için.

Yine de kendi boyutları ile Ardenweald arasındaki bağlantıyı gözlemleyerek çok şey öğrendik ve bir güvenlik açığının tespit edildiğine dair büyük bir güvenimiz var.

Ajanımız hedefinin güvenini çoktan kazandı.

Bu metinde kozmolojik güçlerden ölümün karşıtı olan Yaşamdan bahsediliyor. Yazıdan anlayabildiğimiz kadarı ile Ardenweald içerisindeki bir ajan, Yaşam kuvvetlerini manipüle etmek için çoktan çalışmalara başlamış.

Ve daha önce tartışıldığı gibi, Düzensizlik düzlemindeki konumumuz kusursuz bir şekilde ilerliyor. Fel enerjisi tüketmek nahoş bir süreç ancak gerekli.

Mimarı olduğunuz aldatmaca, ilerleyen çağlarda meyve verecek.

Düzensizlik olarak adlandırılan kozmik kuvvet aslında Fel ve aslında klasik olarak görmeye alıştığımız Dreadlord ırkının orijinal formunun çok daha farklı görüldüğünün çıkarımını buradan görüyoruz. Lothraxion örneğinde olduğu gibi Işıktan beslenildiği zaman farklı bir görünüme kavuşuyorlar. Bu durumda Fel ile beslenenlerin nasıl göründüğünü biliyoruz. Akıllara gelen soru ise bu ırkın orijinal olarak nasıl göründüğü.

Dreadlord

Burada aldatmaca olarak adlandırılan kısım ise büyük bir ihtimalle Sargeras’ın Titanlar arasından koparılıp Burning Legion’ı kurması için kurulan planlar olduğu düşüncesindeyim. Sonuca bakıldığı zaman Sargeras’ı hapiste tutmak için tüm Pantheon’un gücünün gerekmesi de tek hamlede 2 düşmanı ortadan kaldırmak anlamına geliyor.

Her zamanki gibi, görünmez eliniz olarak hizmet edeceğiz. Bizi aralarına davet edecek kadar ahmak olan her ev sahibini zehirleyeceğiz.

Her zamanki gibi sadık hizmetkarınız olarak kalacağım.

Kapanış yazısından çok fazla anlam çıkarma yeri olmasa da metni tümüyle değerlendirdiğimiz zaman bu çok iyi gizlenen organizasyonun binlerce yıl süren planlar dahilinde tüm kozmolojik kuvvetlerin içine sızdıklarını görebiliyoruz.

Bu noktada devreye giren bir başka isim ise Sire Denathrius oluyor. Revendeth senaryosu içerisinde Accuser’ın “You were once a Lord of Dread / Bir zamanlar dehşetin efendisiydin” demesi ise bilinçli bir kelime oyunumu sorusunu akıllara getiriyor. Zira Revendeth sonunda Sire Denathrius’un The Jailer için çalıştığını görüyoruz. Sire Denathrius’un oyun içi modelinin Dreadlord ırkı ile büyük ölçüde benzerlikler göstermesi tüm bu teorileri ateşleyen bir başka durum.

Sire Denathrius

Görünüşe göre perde arkasında dönen işler hakkında ilerleyen zamanda (umarım) daha çok şeyler öğreneceğiz. The Maw bölgesi ve The Jailer ise mutlaka bu işin içinde bulunan aktörler. Ancak ne kadar bu işe dahiller ya da ne kadar yönlendirilmişler Shadowlands macerası süresinde bunu göreceğiz. Şu ana kadar ortaya çıkan en popüler teori Dreadlord ırkının Shadowlands içinden çıktığı ancak buranın da uzun kapsamlı planlar içerisinde bir başka basamak olması hiç de göz ardı edilecek bir ihtimal değil.

World of Warcraft Shadowlands Neler Getiriyor?

BİR CEVAP BIRAK

Please enter your comment!
Please enter your name here