Mutant Year Zero dağıtıcılığını Funcom’un üstlendiği için aslında bu oyuna biraz tedirgin olarak yaklaştım. Neden mi? Çoğu oyunlarının vasatın sadece bir tık üstünde olması, firmanın Age of Conan ve Secret World dışında doğru düzgün bir oyunla hatırlanmamasından kaynaklanıyordu. Bu sebepten ötürü oyunun yapımcıları The Bearded Ladies’i bu konuda tebrik etmek istedim. Dağıtıcı firma seçimleri biraz cesur bir hareket olmuş. Peki ilk başta ki bu kadar olumsuzluğa rağmen oyun nasıl? Sana sadece şunu söyleyebilirim kanka, akıyor…
Direk kafadan bir iki bir şeyi netliğe kavuşturmak istiyorum. Oyunun konusu klişe olmuş diyebilirsin. Yıl olmuş 2018, klişe olmayan bir şey kaldı mı ki? Bir de oyun ile ilgili abi ya XCOM’un aynısı olmuş oyun da diyebilirsin. Yapımcılar zaten bunun da açıklamasını direk Steam üzerinden yazmışlar. Sıra tabanlı XCOM gibi bir oyun diye. Şimdi bunları arkamızda bıraktıysak, oyun neymiş bir bakalım.
Mutant Year Zero Atmosferi
Mutant Year Zero: Road to Eden’e ilk girdiğiniz zaman çok güzel bir hikaye anlatımı ile karşılaşıyoruz. Bormin karakterimizin o güzel sesinden dinliyoruz ne olduğunu dünyamıza. Çok fazla spoiler vermeden diyebileceğim, nükleer bir sorun sebebi ile yaşanan problemleri dile getiriyor. Klasik bir şekilde her zaman olduğu gibi, yine problem insanlar. Oyun içi atmosferler çok kaliteli olmuş, özellikle gece olan bölümler ayrı bir hava katıyor. Zaman zaman denk geldiğimiz eski insanların Ancient’ların malzemelerine karakterlerin nasıl tepki verdiklerini görünce, gülümsemeniz gelmiyor değil. Özellikle Bormin ve Dux arasında ki muhabbetler çok kaliteli eğleceli olmuş. Dux’ın herşeye laf atıp sadece kendi canını düşünmesi, Bormin’in ise tam bir somurtan görev adam olması. İkili arasında ki muhabbeti çok güzelleştirmiş.
Sesler ve Müzikler
Oyunda bir diğer sevdiğim etken. Sesler ve müzikler çok nezih seçilmiş ve harmanlanmış. Bormin’i ve Dux’ı seslendiren kişiler, bu karakterlere daha güzel hayat veremezlerdi sanırım. Müzikleri ise ayrı bir güzel, daha oyuna girer girmez ana erkandan zaten kendini belli ediyor. Sizi hemen gizemli ama bir o kadar da karamsar havaya atıyor oyunun başlangıç ekranı.
Görüntü ve Grafikler
Oyunun daha yeni çıkmasından ötürü verdiğim bir durum olsa gerek, grafikler çok fazla yoruyor bilgisayarı. Tamam grafikler çok güzel yapılmış, kaplamalar çok güzel, ışık çok güzel vuruyor, atmosfer harika ama optimizasyona çok da bakılmamış gibi. Bunun dışında karakteriniz konuşsa dahi ağız hareketlerini ve tavırlarını, bir silahın üstüne taktığınız parçadan, üstünüze başınıza giydiğiniz her şeyin görüntüsünü çalışmışlar. Yaptığınız şeyler sadece bir malzeme geliştirme ekranında sabit kalmıyor yani. Yıkılan duvarlardan, yanan yerlere kadar interaksiyonu bol olan bir dünya yaratıp, stratejinizi buna göre hazırlayabiliyorsunuz. Güzel bir detay olmuş.
Oynanış
Oyunun oynanışı açısından çok alışık olduğumuz yazının da başında bahsettiğimiz XCOM göze çarpıyor. Yeni bir özellik olarak gizlenmeyi getirmeleri ve oyunun savaş sistemi hariç W A S D yön tuşları ile oynamanız, oyuna ayrı bir hava katıyor. İlk olarak bu kontrollere alışmak zaman alsa da, vakit geçirdiğiniz süre boyunca elinize oturmaya başlıyor. Oyunun gizlenme mekaniği güzel olmuş. Bu sayede planınızı daha çetrefilli yapmaya ya da, ana saldıracağınız gruptan devriyeye çıkan ufaklıkları avlamanızı sağlıyor. Aslında bir önemli not da oyunun FRP dediğimiz masa üstü rol yapma oyunları için yapılan bir oyuncu kitabı olması. Bu kitapla beraber yakın arkadaş çevrenizle yapacağınız yapacağız FRP seansları da güzel olabilir. Pek deneme fırsatım olmadı açıkcası.
Toparlayacak olursak Mutant Year Zero: Road to Eden güzel oyun olmuş kardeşim. Ufak bir iki problemi var, ama kimde yok ki böyle sorunlar? XCOM stili oyunları seviyorsanız, aşırı tatmin edecektir diye düşünüyorum seni. Sadece oynanış olarak değil, karakter arasında ki atışmalar ve bir çok şey oyundan fazlasıyla eğlenmemi sağladı. Bir diğer şey de yapımcıların masa üstü oyunları çok oynadığı, oyun içinde ki bir iki ufak dokunuşlardan hemen belli oluyor. Sonuç olarak Mutant mı? Koy sepete yola devam dostum.
