Ana sayfa Oyun İnceleme Sekiro: Shadows Die Twice İncelemesi | Zoru Severiz

Sekiro: Shadows Die Twice İncelemesi | Zoru Severiz

1010
0
PAYLAŞ

Sekiro: Shadows Die Twice gelene kadar, zorluk seviyesini böyle Everest dağının zirvesine dayamış oyun bulamıyorduk. Peki Sekiro nasıl? Tek kelime ile kanser…. Malum Bloodborne ve Dark Souls serisini artık yemiş, bitirmiştik. Peki bu boşluğu Sekiro tamamlıyor mu? Bu sorunun cevabı kesinlikle evet. FromSoftware firmasından çıkan başka bir elmas var elimiz de. Çaylar hazır mı? Şöyle kenara geçip bir bakalım Sekiro nasıl gözüküyor.

Sengoku Dönemi Feodal Japonya

Bu sefer Sengoku döneminin sonuna doğru Japonya’ya ayak basıyoruz. Dönem yüzünden ortalığı kan götürmüş, savaş bir türlü bitmemiş, hayatta kalma savaşı yüz yıl devam etmiştir. Dönemin sonuna doğru ortaya çıkan savaş sevdalısı General Isshin Ashina darbe başlatıp, Ashina topraklarını ele geçirmiştir. Bu savaşın sonunda, ortada yetim olarak kalan karakterimizin başından geçenleri oynuyoruz. Sanırım spoiler vermeden en fazla bu kadar açıklayabilirim Sekiro’yu.

Oyun da Kurt “Wolf” diye adlandırılan karakteri oynuyoruz.

Sekiro: Shadow Die Twice ile yeniden karanlık ve tehlikeli bir dünyanın için de buluyoruz kendimizi. Söz konusu FromSoftware oyunu olduğu zaman, artık bu dünya da sadece insanların olmaması tabi ki de çok alışıldık bir hal alıyor. İnsanlarla birlikte iblis vari yaratıkların da kol gezdiği Sekiro dünyası, oynarken bizde çok güzel kanser hücresi üretmeye sebep oluyor…

Uzak Doğudan Esintiler

Baştan söyleyeyim ben oyunu Japonca seslendirme ile oynadım. Oyun Japonya’da geçiyor, karakterler bu ülkenin insanı, seslendirmeleri de tabi ki Japonca seçecektim. İyi ki de yapmışım diyorum, çünkü Japonca seslendirmeler oyunun harika. Ana karakterimiz Wolf’un seslendirmeleri İngilizce versiyonuna göre çok daha iyi. Müzikler de devamlı bir uzakdoğu esintisi var. Bunu Japonca seslendirme ile harmanlayınca ortaya çok güzel bir atmosfer çıkıyor. Savaş esnasında kılıç sesleri, karakterlerin saldırılara karşı verdiği tepkiler güzel ve ince detaylar olmuş.

Bire bir olan kılıç dövüşleri fazlasıyla tatmin ediyor.

Oyun içi grafikleri Sekiro: Shadows Die Twice dünyasına yakışır olmuş. Karanlık ve kasvetli bir yapısı olmasına rağmen, klasik Japonya mimarisini yansıtmaya özen göstermişler. Bölüm tasarımlarıyla da bunu güzel bir şekilde anlatmaya çalışmışlar. Grafik olarak ortalamanın bir tık üstünde diyebilirim Sekiro. Yani böyle Resident Evil 2 Remake vari üst düzey bir şey beklememek gerekiyor. Bir iki ufak aydınlatmalar ve gölgelendirmeler geliştirilmiş, FPS 30 da sabitleme kaldırılmış, ama oyun motoru Dark Souls 3’ün çok da ötesine geçmiyor. Hatta Dark Souls 3 ile aynı grafik motorunu kullanıyorlar.

Katana ve Ninja Protez Kolu

Oyunun mekaniklerine alışana kadar cidden çekmediğin çile kalmıyor. Bu tür oyunlara elimin alışık olmasına rağmen, beni bile çok zorladı diyebilirim. Oyun zor abi, aşırı zor hem de bunu belirteyim. FromSoftware oyunlarında alışık olduğumuz mekanikler burada da kullanılmış. Bunlar Parry, Block ve Dodge gibi oyun içi dinamikler. Bu dinamikler sayesinde her düşmana farklı şekilde yaklaşmamıza olanak sağlıyor.

Sekiro: Shadows Die Twice ile oyuna ilginç denebilecek protez kol mekaniği gelmiş. Bu kol sayesinde bir yerlere ip ile atlayabiliyor, kolumuzdan ninja yıldızları “Shuriken” atabiliyor, ya da balta çıkarıp düşmanların kafaya ekleyebiliyoruz. İp ile getirilen bazı bölgelere çıkabilme özelliği, oyun için de yol alma çeşitliliği arttırmış. Dolayısıyla aynı yer de defalarca ölseniz dahi, aynı bölgeye giderken farklı yol izleyebiliyoruz.

Düşmanlara saldırmadan önce alan kontrolü yapmak avantaj sağlıyor.

Bir diğer ilginç mekanik ise oyuna gizlenme seçeneği eklenmiş. Evet oyunu bu şekilde oynarsanız, bir an da Assassin’s Creed havası vermeye başlıyor. Gizlenme özelliği sayesinde çoğu düşmana tek atmanız gibi bir şey söz konusu. Özellikle şu Mini Boss tadında olan General abilerimizin iki can barını teke indirmek büyük kolaylık oluyor.

Seri Yeniden Doğma Getir Abi

Ufaktan toparlayacak olursak, oyun bu tarz oyunları seveni fazlasıyla tatmin ediyor. Grafik olarak yenilikçi bir şey çok fazla getirmese de, konusu ve ambiyansı ile bu yönünü kapatıyor. Sekiro: Shadows Die Twice bunca olumlu yön sonrası, tabi ki benden “Al Git Abi” rozetini kazanıyor. Üzmez bu oyun seni, üzecek olan tek şey oyunun zorluğu olur…

Sekiro: Shadows Die Twice’a içerik hazırlamamıza olanak sağlayan Kinguin.net‘e çok teşekkürler. Eğer Sekiro: Shadows Die Twice almak istiyorsanız burayı ziyaret edebilirsiniz.

GENEL DEĞERLENDİRME
Grafik
Ses
Oynanabilirlik
PAYLAŞ
Önceki makale2019 Yılı Nisan Ayı Öne Çıkan Oyunlar
Sonraki makaleMortal Kombat 11 İçin Yeni Karakter Cetrion Duyuruldu
90'ların ortasında Amiga 500 ile başlayan oyun macerası, hala ilk gün ki gibi devam etmektedir. En büyük hobisi olan oyun oynamayı hayatından atamayan bu arkadaşınız, büyüyünce oyun oynamayı bırakırsın diyen kişilere karşı inatla, dimdik ayakta durmaktadır.

BİR CEVAP BIRAK

Please enter your comment!
Please enter your name here